Günümüz dünyasında, gelişen teknolojinin de etkisiyle beslenme ve buna bağlı olarak diyetetik, her disiplini ilgilendiren en kapsamlı bilim dallarından biridir. Bu nedenle sayısız bilimsel araştırma ve yayına konu olmuş ve en çok bilimsel çalışmanın yapıldığı alandır. Aynı zamanda her gün birbiri ile çelişen ve bazen de sağlığı tehdit eden haberlerin medya aracılığı ile topluma ulaşması, beslenme bilimini hiç gündemden düşmeyen bir konuma getirmiştir.
Beslenme bilimi; tüketilen besinleri, bu besinlerin bileşiminin analizini, birbirleriyle etkileşimlerini ve vücuttaki fonksiyonlarını hedef alarak gelişirken, diyetetik bilimi, besinlerin hastalıklardan korunma ya da hastalıkların tedavisinde ne tür bir beslenme planı ile sunulması gerektiğini temel alarak gelişmektedir.
Beslenme konusunda yapılan araştırmalar ve buna paralel olarak yapılan yayınlar çoğalmaya başlamış ve 20. yüzyılın ikinci yarısından sonra beslenmenin sağlık ve hastalıklar üzerindeki etkisi tüm boyutlarıyla açıkça ortaya konmuştur. Bugün hastalıkların pek çoğunda tedavinin başarılı olabilmesi için hastanın beslenme düzeninde değişiklik yapmak ve kişiye özel diyet planı düzenlemek gerekmektedir. Beslenme konusundaki tüm bu değişiklik ve planlamaları yapabilecek yetkili kişi ise diyetisyenlerdir.
Nutrigenetik* alanında yapılan çalışmalar çerçevesinde, diyetin kişiye özel olması gerekliliği daha iyi anlaşılmıştır. Bireylerin sağlıklı kalmayı sürdürmek ve bir hastalık durumunda tedaviye destek olmak için diyet planlarını oluşturma, dolayısıyla da diyetisyene danışma ihtiyacı artmıştır. Hipokrat’ın “Besinle tedavi edebileceğiniz hallerde ilaç tavsiye etmeyiniz” sözü besinlerin insan sağlığındaki önemini vurgulamaktadır.
Pek çok ülkede diyetisyenler; diyabet diyetisyeni, obezite diyetisyeni, bariatrik cerrahi diyetisyeni, kanser diyetisyeni, diyaliz diyetisyeni, pediatri diyetisyeni gibi alanlarda uzmanlaşmaya başlamıştır. Çünkü beslenme tedavisi, hastanın iyileşmesinde temel etkenlerden biridir ve hastanın yaşam kalitesini artırmakta ve sağlık harcamalarını, özellikle de ilaca harcanan parayı azaltmakta en etkili yöntemlerden biridir.
Diyetisyenler; büyüme, gelişme ve ömür boyu tüm bireylerin sağlığının korunması, geliştirilmesi, yaşam kalitesinin artırılması için beslenme biliminin ilkeleri doğrultusunda bireysel ve toplu beslenmenin plan ve programlarını düzenleyen sağlık profesyonelleridir. Ayrıca, besin güvenliğinin sağlanmasında ve kalite sistemlerinin kurulmasında; besin ögesi, besin ve beslenmeden kaynaklanan sağlık sorunlarını araştıran, değerlendiren, çözüm yolları bulan; var olan besin kaynaklarının ekonomi ve sağlık kurallarına uygun olarak kullanılmasını sağlayan, besin denetimini yapan, bu konularda fizyolojik, psikolojik ve sosyal olarak sağlıklı yaşam biçimlerinin benimsenmesi amacıyla bireyi ve toplumu bilgilendiren, bilinçlendiren, doğuştan ve sonradan oluşan hastalıklar ve diğer özel durumlarda tıbbî ve cerrahî tedavilere uygun, doğal ve tedavi edici besinlerin bileşimlerine, besinlerin besinlerle ve/veya ilaçlarla etkileşimlerine göre diyet programı planlayan, bireylere verilecek olan oral, enteral ve parenteral beslenme ürünlerinin seçiminde, hazırlanmasında, uygulamalarında ve yukarıda sözü edilen tüm beslenme girişimlerinde eğitim veren, eğitim programlarını planlayan, uygulatan ve izleyen sağlık meslek mensubudur (Türkiye Diyetisyenler Derneği Tüzüğü).
*Besinlerin genetik yapılarının kişiyle uyumunu tespit ve analiz eden alan
Kaynakça: Merdol, T. K. (2016). Beslenme ve diyetetik biliminin dünü, bugünü ve geleceği. İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dergisi, 1(1), 1-5. Demirel, Z. B., & Baysal, A. (2012). Hacettepe üniversitesi beslenme ve diyetetik bölümü: 50 yıllık tarihçe. Beslenme ve Diyet Dergisi, 40(3), 203-210. Kaplan, D. N., Şener, N., & Kuzu, M. (2024). Diyetisyenlik Mesleğinde İletişim. Sağlık Profesyonellerinin İletişim Becerileri, 137.